Kategorisi: SEYAHAT ANILARIM
29/04 2013

GARİP BİR ÇİN SEYAHATİ 05 – 09 Nisan 2013

Nereden çıktı bu Çin?.. Hiç ilgimi çeken bir yer değil.. “ Nerelere Makine satabiliriz?..” derken hiç ama hiç düşünmediğimiz bir coğrafya.. Oğlum Kaan’ın kurduğu bir web sitesine yazmışlar, ben cevap verdim istemeye istemeye, “ Yahu Çin bizden ne makinesi alsın ki?..” diye diye yazışmalar kızıştı, 200 sayfalık bir roman oldu, bana “ Gelin ve anlaşmayı imzalayın “ dediler şaşırdım, Makine alacak firma gelir,görür, daha önce yapılanları araştırır.. Bu alışılmadık davet beni alt üst etti.. Yol tam 24 saat. Ankara – İstanbul – Beijing – Kunming.. Amasra 3.5 saat diye aylardır gidemeyen ben şimdi 24 saat gideceğim.. Offf..! Sonuç verimli olsun da, değer o zaman.. Beni taa oralara çağırıp “ hadi kardeşim.. Hadi.. Ticari devam et..” diyecek halleri yok ya..

06.Nisan.2013 Cumartesi

 

Şu anda Ulan Bator üzerindeyiz. Çin ile aramızda 5 saat farkı var. Tam 6.5 saattir uçuyoruz. Pilotumuz kadın. Boeing 777 300 ER sanırım THY’nin en son aldığı en büyük uçaklardan.. “ Pilotunuz konuşuyor “ diye arada sırada mikrofonu eline alıyor.. Çok hoş bir ses tonu var, Ona güveniyorum.. Yanımda Çek Cumhuriyetinden tatlı bir delikanlı var. Hükümette görevli, 25 randevu almış, görevi Çinli yatırımcıları Çek Cumhuriyetine çekmek. Biz vize almak için yırtınırken onlar eciş bücüş Mao’nun torunlarına ülkelerinin imkanlarını şakır şakır açıyorlar.. Türkiye hakkında bize farklı öğretilen bir şey var ama ne?.. Bütün Avrupa hatta Dünya bir Türk görünce ‘Fare görmüş’ gibi oluyorlar.. Kıbrıslılar bile.. Uğurlarına onca şehit verdiğimiz soydaşlarımız bile bizden resmen nefret ediyorlar..

07.Nisan.2013 Pazar

Kunming’ deyim.. Dün yolculuk çok yorucu idi.. Gece tam yarım’da Kunming havaalanına indik. Uçağın yanaştığı kapıdan çıkış’a gidene kadar Pekin’den 3.5 saatte geldiğim yolu neredeyse geri yürüdüm.. Kapıda beni elinde “ Mr. Yildirim Tuna , Tunatek “ yazısı ile tek dişi kalmış bir canavar karşıladı. Adamın ön üst iri 2 dişi , altta sırıttığında onu tamamlayan 4 dişi var.. Elinde bir havuç eksik.. beni görünce “ yaa UUU Maa “ gibi sesler çıkarttı ve 2. Bir çıkış kapısına koştu. Orada genç sevimli bir kız

Sol baştaki gözlüklü kız Eku, yanındaki Genel Müdür Sekreteri Mia

“ Ya bu kapıdan çıkarsa “ diye beni beklemekte.. Kızın adı Eku Üniversitede uluslar arası Ticaret okuyor Xe-An’da.. Bu şehir Kunming’e çok yakın, mağaralarda bulunmuş binlerce toprak asker heykelleri ile ünlü bir şehirmiş.. “ 20 gün okulum tatil oldu ben de part time bu işe girdim “ dedi . Gelenleri karşılayan İngilizce bilen tek eleman o..
Kaldığım otel Zhenzhuang Guest House denilen 5 yıldızlı bir otel. Saat gecenin 02.30 ‘u bir duş aldım , sabah uyandığımda 09.30 olmuştu, başım hala dönüyor, kahvaltıya indim, yiyecek tek şey tavada yumurta.. Onu da 4 e bölüp minik tabaklara koymuşlar.. Yahu zaten minnacık.. Suda haşlanmış prinçten kahvaltı olur mu geri zekalılar?.. Tabağın birinde 2-3 tane taze fasulye var.. Her bir tencere kapağını kaldırdığımda Haşlanmış deniz anası , kertenkele sırtı, kırkayak görünümünde şeylerle karşılaşıyorum.. Brrrhhh.. sadece yumurta yiyip çay içtim ve çıktım yukarıya..

Mr. Chen ile anlaşmanın ilk kutlaması

Şu Çinliler telefonda konuşmasını bilmiyorlar.. Adamın biri kahvaltıda haşlanmış pirinçin içine pirinç makarnasını koymuş, onu çubukla yiyor, tabii o sıvısı yoğun şeyi ağzına doldurabilmek için ağzını kasenin içine sokmak zorunda.. Elindeki çubuklarla yutacağı besini desteklerken sağ elindeki  telefonda “ Yuuu Maaa UUUU “ diye deli gibi bağırıyor… Biz bu tip sesleri ancak şu durumda çıkartırız.. Örneğin karşıdan size doğru biri geliyor, adamın tam başına 50 kattan kurtulmuş gelmiş bir buzdolabı düşmekte , adamı pul gibi yere yapıştıracak, siz olayı size 50 metre mesafeden gördünüz onu kurtarmak için sesle uyarıyorsunuz .. Ses o ses, tavır aynen o.. Suratın gerginliği, o çizgi gözlerin açılması o.. Haa, o sırada çorbanızın da soğumaması lazım..  Götüreceksiniz.. Şu anda yanımdaki odada birileri konuşuyor, içeri girip “ Yapmayın.. Şiddete ne gerek var ki? “ Denilecek bir ses tonu.. Yoo alışamadım bunlara, alışamam da..

 

Öğleden sonra bir şeyler keşfetmek için dışarı çıktım.. Bütün şehir inşaat içinde . Metro yapıyorlar, inşatla insanlar iç içe.. Betonyer’in içinden motosikletli biri çıkıyor, kamyon geri geri gelip kum indiriyor, kadının biri kumun içinden çıkıp omuzlarındaki kumları silkeleyip yürümeye devam ediyor, aynen o durum.. Çoğu dükkanlar minimini yan yana.. Kuru temizleyicinin yanında o iğrenç çorbaları satan yer, yanında ayakkabıcı, kotçu, telefoncu,.. Hiç kimse kimseyi süzmüyor, herkes kendisi ile ilgili.. Pazar günü Ankara’da Rüzgarlı sokağa girsen ensendeki herifin donunun etiketini  okumak çabasında olduğunu hissedersin. Gürültü, bağırış, çağırış , pislik, efelenme yok.. O yönden de burası iyi..

Kunming caddeleri

Yemek için bir yer arıyorum Fast food dükkanlarına asılan renkli parlak fotoğraflar insanı çeker değil mi?.. Buradakiler resmen itiyor.. Et yok, makarna tipli sulu şeyler cesaret edilip yenilebilir şeyler değil..

Böğrkk..!

 Buraları ucuz da değil.. Türkiye’de fiyat neyse aşağı yukarı burada da aynı.. Beijing Havaalanında Kentucky Fried Chicken da 1 kanat 2 dolara yakın mesela.. 5 kanat 10 dolar.. Bizden de pahallı yani..

Delinip deşilmiş sokakları gezerken Tandır renginde bir et satan dükkana rastladım. İyice incelediğimde pişirilip tezgahta sunulmuş domuz ayaklarını gördüm.. Onu alıp eme eme kemiren var mı?.. Pastanelerde bile beni çeken bir şey yok..Pirinç lapası kek dilimi haline getirilmiş, o görünümünü korumakta bile zorlanıyor.. Oturup onu yer misiniz?..

Şeytan diyor ki şuradan bir elektrikli fırın al, bir şeyler pişir ve ye.. Ama satılık pirzola bile yok.. Neyse, öğleden sonra 16 da bana %50 hitap eden bir yer buldum. Hamburger ve patates istedim, yanında bir de bira, 47 Yuan tuttu, yani 10 dolar.. Ucuz.. Otele döndüm, uyudum, şimdi saat gece 10.. Sabah Chen’le buluşacağız bakalım..

08.04.2013 Pazartesi

Sabah erkenden kalktım, duşumu aldım, giyinip kahvaltıya indim. Kahvaltı sofrasında sunulanlar dünkünün aynısı.. Her bi şey aynı yerinde duruyor.. Azalanları tamamlamışlar.. Dünkü tecrübeme dayanarak bir program yaptım, tanıdığım sosis ve yumurtaları tepeleme aldım, oturdum boş bir masaya , gidip de kendime bir çay alayım dedim, döndüm ki biri daha aynı masaya oturmuş.. Ulan bir sürü boş masa var, onlara gitsene?.. Bir de elinde çubuk, yoğurt dansitesi ve görünümünde bir şeyi gömmeye çalışıyor, otururken dizim masaya çarptı, çubuklar herifin gözüne giriyordu.. Oh olsun pezevenk.. str git başka yerde ye..

Yan masadan yaşlı bir teyze kalktı, iki garson kız masayı temizlemeye geldi, sofra değil sanki bir akbabanın yuvası temizleniyor, biri eliyle tepsiyi tutuyor, diğeri küçük bir kürekle masanın üzerindekileri tepsiye doğru süpürüyor.. Boş yoğurt kapları, yumurta kabukları, ısırılmış ekmek dilimleri.. Hemen ayrıldım oradan.. Saat 10 da Mr. Chen gelecek, onu bekliyorum..

Mr Chen ve Yardımcısı

Geldi.. Kısa boylu gırgır bir tip.  Yanında suratsız biri ve 2 kız var.. kızlardan biri tercüman, dün gece beni havaalanında karşılayan kız Eku..

Oturduk, Mr. Chen benim daha genç biri olduğumu tahmin ediyormuş, “Koca adamı 24 saat yollarda helak ettik “diyerek fazla sorun çıkartmadılar, kontratı karşılıklı taradık kontrattaki bazı şekilleri bizim yararımıza iptal ettik, tercüman kızın İngilizcesi hayli zayıf ama anlaşmayı yarın imzalayacağız .. Saat 09.30 da sizi otelinizden alacağız dediler. “Öğle yemeğini birlikte yiyeceğiz, birlikte alkol bile alabiliriz” dediler, Yok ya.. Lütfetmişsiniz.. Ulan o alkolden bizim arka bahçede havuz var be..

Neyse, gittiler..Ben gerekli değişiklikleri yapıp onlara yeni anlaşmayı mail yolu ile gönderdim, ve

otelin dışına keşfe çıktım, otelin arkasında bir bulvar buldum, Kunming’in bütün mağazaları orada. Kızlar çok şık ve ince. Abartılı giyinenleri de var, oluk oluk motosiklet ve bisikletlerle akıyorlar.İnsanlar iç içe.. Amelesi, fıstığı yolda çarpışıyorlar, ameleden “ Mmmmh, anam “ yaklaşımı yok..İkisi de yollarına devam ediyorlar.. Düşünsenize Ankara Ulus’ta “yürüyen bir gece kulübüne” bizim bir amele göğüs istobu yapsa ne olur?.. O kendinden geçer, etraftaki ameleler yayılır “Yürüyen gece kulübü” sinirli bir surat ifadesiyle “ Allah belanızı versin “ tribine girip daha hızlı adımlarla uzaklaşır oradan.

Burada kadın her yerde, her saat, çok da kalabalıklar, kap kaç yok, kıskançlık yok..Güzel..

Akşam yemeği için dün öğlen keşfettiğim Mamafu’s a gittim. Saat 19.30 ve her yer dolu.. İçerisini pis bir balık kokusu kaplamış. “ yahu artık daha da yer aramayayım “ dedim, o pis balığı yiyen delikanlı ve sevgilisinin yanındaki tek boş masaya oturdum.

MamaFu's Restoran

Oğlan çubukla balıktan her parça koparışında o pis koku hemen dalgalanıyor. Balık, Marianna çukurunun 9000. Metresinden çıkarılan önünde ışıldak taşıyan bir yer altı canavarı görünümünde.. Ulan nerden tuttunuz bu balığı?..Kesin Dünyadaki türünün son örneğidir.Sırtında sert dikenleri olan simsiyah bir balık..             

Korkarak yanıma gelen garson kıza menüyü açtım, işaret parmağımla 1 şişe şarap bir de antrikot fotoğrafını gösterdim. Kız şarap şişesinin yanındaki bardağı gösteriyor, açık şarap var bardakla onu işaret ediyor.. Beijing falan diyor, “ Şişeli şarap Pekinde “ gibi hareketler yapıyor. Tekrarladım istediklerimi,  bu arada diğer masalardaki boşalmış tabaklarda yemek artıkları öğürülecek görünümde.. Tam o anda yan masadaki oğlan o balığı bir kere daha tiftikledi, tarih öncesi balıktan bir koku dalgası daha, hemen fırladım dışarı, bakkaldan bir şişe Budwaiser bira kaptım, Mc Donalds’tan 8 tavuk budu, koştum odama, açtım TV nin sinema kanalını uyudum gece tam 01 de..

09.04.2013 Salı

 

Tam 45 dakika sonra gelip beni alacaklar..  Birlikte öğle yemeği bile yiyebilirmişiz.. Ulan bize gelen misafirleri ağırlamak için anamız ağlıyor be.. Her öğle, her akşam.. Yedir Allah yedir.. Alkol bile tadabilirmişiz.. Pöh..

Haa, bu arada kahvaltıya gittim, kendime boş bir köşede bir masa buldum, yine 2 kadın bir erkek küt diye masama oturdular,, Etraf bomboş.. Ulan strn gidin.. başka yer mi yok?..  Herif makarna çorbasını içerken bir sesler çıkartıyor olur şey değil.. Ben böyle bir şey yapsam Sevgi gözünü açar ‘Şşşş yavaş..’ diye.. Bu karıların aldırdığı yok.. Babalarından öyle görmüşler.. Bu kadar sulu yemek kültürü olan bir millet hüpürdetmesin de kim hüpürdetsin?.. Hemen bir şeyler atıştırıp kaçtım aralarından.

Tam 09.30 da Wang ve Eku geldiler, beni aldılar, yönetim binasına gittik, Wang sulu bir herif,herkesle el şakası  yapıyor, kapı korumalarına sataştı, kaldırımın üzerine çıkılmasın diye koydukları bariyeri kaldırttı, yüksek bir bloğun önünde durduk, burası bir iş hanı. Sanırım birkaç katı bunlara ait. . Asansörle yukarı çıktık, kapıda Kunming DingZi levhası var, direk toplantı odasına götürdüler, büyük bir masa, Mr. Chen oturuyor, yanında Genel Müdür Liu Weidong, Eku ve Tai isimli 2 tercümanı benim yanıma oturttular. Sözleşmeyi imzalamadan önce okumamı rica ettiler, okudum karşılıklı Mr.Liu ile imzaladık, Mr. Liu arada bir gözlerini kısıp ezberlediği bir şiiri okur gibi konuşuyor, Tia ve Eku “ Bu imzalardan sonra ayrılmaz ortaklar olacağız “ falan diye tercüme ediyor.. Resmi bir ortam. İmzalar atılınca bilgi olarak Maliyeye, Bankalarına , muhasebe müdürlüğüne gönderiliyormuş.

Genel Müdür Mr. Liu Weidong ve Mr. Chen ile Şirketin toplantı odasında

Mr.Liu bir ara “ Bazı adetlerimiz var, sizi yemeğe alacağız, bu arada siz de yemeğe katılan şirket müdürlerimize bir hediye vereceksiniz, para alamıyoruz, sadece sigara hediye edeceksiniz “ dedi
“ Wang neyi nereden alacağınızı biliyor, sizi götürecek “ diye ekledi..

Wang ve Tercüman Tia ile Sekreter Mina yemekte

“ Ulan alt tarafı sigara “ dedim, ben Wang ve Tia arabaya binip benim 1 gece önce keşfettiğim büyük alışveriş merkezine gittik, Tia o şirkette 20 günlüğüne çalışmak için girmiş bir İngilizce tercüman. “ Mr.Tuna, bu şeylerden hoşlanmıyorum ama maalesef adet “ dedi, “ Sigaraların tek fiyatına aldırmayın karton alacaklar “ diye ekledi..

Allah allaahhhh.. Ne sigarası ne kartonu derken içeri girdik, Wang bu işlerin kompetanı olmuş, Zıng, Hınk, Yong Tong, falan diye seçti, sigara bankosundaki kız hesap yaptı, 38.000 Yuan civarı 6200 Dolar tuttu..

Genel Müdür Liu, Banka Müdürü ve Chan

Şu anda vazgeçmek mümkün değil, 427.000 Euroluk bir iş yapıyoruz.. 6000 dolar için bu iş yatırılır mı?..Hem öğle yemeği onlardan, Hay ağzına sıçayım.. Geri çekilemiyorum.. Yola devam.. Çarpılırsam ömür boyu anlatacak bir hikayem olur, “ Günlerden bir gün Çin’e gittim diye başlayan.. Torunlar
Salak dede, salak dede “ diye tepinirler.. Olsun.. Macera işte.. Bir sürü fotoğraflarını çektim,artık ya herru ya merru..

Ben ve diğer müdürler

6200 dolara yakın parayı kasaya ödeyip dışarı çıktık, onların birini söğüşledikten sonra birlikte gittikleri restorana götürdüler, yolda Tia’ya “ Ya ödemeseydim, itiraz etseydim ne olurdu?..” diye sordum “Yemeği size ödetirlerdi..” dedi, “ Ya onu da ödemeseydim kontratı iptal ederler miydi?..” diye sordum, bir an düşündü ve “ Yoo..” dedi, “ Sanmıyorum .. Ama Çin’de hediye adeti böyle“

Üzgünüm belki de bu karton sigaralar bir yerlerde satılıp parası bölüşülüyordur.. Direk nakit almak tehlikeli olabilir..Bilemiyorum.. 15 gün sonra belli olur..
Yemekte “Spirit “ olarak 53 derecelik bir Brandy geldi, 12 kişi bir de ben yuvarlak masaya oturduk, hepsi tek tek söz aldılar, konuşma bitince hüüpp kadehler dikiliyor, Tia ve Eku “ İçmeyin, yola çıkacaksınız, sizi perişan eder” dediler, “ Ben antrenmanlıyım, merak etmeyin “ dedim.

Kızlar geçici işçi, onlara “ Sizinle çalışalım, şantiye şantiye gezip bizim makinemizi satın, para kazanırsınız“ dedim, ilgilendiler… Kızlar benden bahşiş beklediler, vermedim.. Versem Wang atmaca gibi, kesin ellerinden alırdı parayı..
Bence bu iş tamam.. Aldatılmışsam bile vallahi değer.. Hepimizi sevindirdiler, helali hoş olsun.. Biraz sonra Kunming – Beijing uçağına bineceğim, tam 3.5 saat sürecek, oradan 9.5 saat Istanbul, sabah 8 de Ankaradayım..

 

KULLANICI YORUMLARI

Yorum bırakmak istiyorsanız ekanı aşağıya kaydırarak Yorum Form'una ulaşabilirsiniz.

Henüz bu yazıyla ilgili yorum yapılmamıştır; "GARİP BİR ÇİN SEYAHATİ 05 – 09 Nisan 2013".